İzolasyon Yalıtım sprey poliüretan Ankara

ankara sprey poliuretan

ankara sprey poliuretan

sprey poliuretan ankara

sprey poliuretan köpük

sprey poliuretan yalıtım

sprey poliuretan izolasyon

ankara sıkma köpük

ankara izolasyon fiyatları

ankara yalıtım fiyatları

ankara yalıtım malzemesi

ankara köpük yalıtım

SU YALITIMI

Yapılarımıza zarar veren en önemli faktörlerden biri de sudur. Yapılarımız; yağmur, kar, toprağın nemi, yapının inşa edildiği zemindeki yeraltı suyu gibi dış kaynaklı su ile banyo ve tuvalette kullanılan iç kaynaklı suya maruz kalır. Yapımızı ve konforumuzu tehdit eden sudan korunmak için yapılan işlemlere su yalıtımı denir.

Su Yalıtımı Nerelere Uygulanır?

Su yalıtımı, binalarımıza suyun girebileceği alanlara yapılır. Bunlar; toprak ile temas eden duvarlar, temeller ve zemine oturan döşemeler, suyun yapı dışında birikebileceği veya suyun basabileceği seviyenin altındaki dış duvarlar, balkonlar, teras ve eğimli çatılar ile banyo, lavabo, tuvalet gibi ıslak hacimlerdir. Su yalıtımının bir diğer uygulama alanı da suyun içerisinde kalmasını istediğimiz su deposu, suni gölet ve havuz gibi yapılardır.

Su Yalıtımı Nasıl Yapılır?

Su yalıtımı, yapılarımızda suyun girebileceği temel, çatı gibi yerlere su geçirmeyen malzemelerin uygulanmasıyla yapılır. Uygulamalarda; polimer bitümlü örtüler, sentetik örtüler ve sürme su yalıtım malzemeleri kullanılır. Yalıtım uygulamasıyla binaya nüfuz edemeyen su, süzgeçler ve yağmur suyu drenaj (tahliye) boruları ile yapıdan uzaklaştırılır.

SES YALITIMI

Ses konusunun çok iyi bilinmesi ses yalitiminda etkili sonuçlarin alinmasina vesile olacaktir. Ses, bir ortam içerisinde titresimlerden olusan fiziksel bir hareket seklinde yayilir. Titresim yüzdesi genis bir dizi üzerinde degisebilir. Eger bu hareket isitme frekansi dizisi içinde ise kulak ve diger yardimci alici organizmalar tarafindan ses olarak algilanir. Sesin bir noktadan ötekine iletimi için, elastik bir ortamin varligi gereklidir. Bazen cisimler çevrelerindeki havayi titrestirirken, titresim hareketleri hissedilir, hatta görülür. Sesin havadaki hizi, sicaklik, basinç ve neme bagli olarak az da olsa degisebilir. Sesin, 20°C oda sicakliginda hizi; 344 m/s ‘dir.

Bir ses yutucu malzeme ile enerjinin tamaminin yutulmasi beklenmemelidir. Bu nedenle, gürültü seviyesinde 10 dB ‘den daha fazla bir azalma beklenmesi pratik olmadigi gibi ekonomik de olmamaktadir. 10 dB azalma gürültü düzeyinin yari yariya azalmasi seklinde algilanir. Son yillardaki bilimsel ve teknolojik gelismeler sonucu toplum hayatinda ortaya çikan gürültü sorunu, ülkemizde de önem kazanmaya baslamistir. Aslinda gürültü kontrolü, çagdas yasam konforunun ayrilmaz bir parçasi olup, insan sagligi ile de dogrudan iliskilidir.

Gelismis ülkelerdeki yapilarda canlilarin, özellikle insanin, gürültüden korunmasi, uyulmasi zorunlu yönetmelik ve standartlarla güvence altina alinmistir. Ülkemizde ise henüz, bazi önemli yapilar hariç, bu konuda ciddi ve tutarli sayilabilecek herhangi bir yönetmelik veya standart yoktur. Gürültünün insan sagligi üzerindeki olumsuz etkileri yaninda, günlük normal faaliyetleri (radyo dinleme, kisiler arasindaki konusma, televizyon seyretme, telefonla konusma, uyuma) de olumsuz yönde etkiledigi saptanmistir. Diger ülkelerde yapilan çalismalar Avrupa’daki bazi konutlarin ses yalitim oranlarinin bile uluslararasi standartlarin altinda oldugunu göstermektedir. Ancak, yeni yapilan binalarda standartlara uygun ses yalitiminin saglanmasi için gereken özenin gösterildigi saptanmaktadir. Ülkemizdeki çalismalarda ise konutlarin ses yalitim durumlarinin Avrupa’daki konutlara göre daha kötü oldugunu göstermektedir.

Hatta Istanbul ve Izmir ‘deki konutlarin çogunlugunda konut içi gürültü düzeyinin rahatsiz edici düzeylerde oldugu bile saptanmistir. Bu durum, konutlardaki ses yalitimina Türkiye ‘de henüz gerekli özenin verilmedigini ortaya koymaktadir. Gürültünün kendi kaynaginda yok edilmesi mümkün olmadigi zaman, ortamda yayilmasini engellemek için gerekli önlemler alinir. Bu önlemler, sesin yayildigi ortama engel, panel veya duvar yapilmasi ile saglanir. Bu durumda engel malzemenin ses iletim kaybi ve ses yalitim orani önemli rol oynar. Sonuç olarak, ortamdaki sicaklik yükseldikçe ses hizi artmakta, basinç artinca ses hizi düsmektedir.

ISI YALITIMI

Binalarda ısı yalıtımı; mevsim şartlarına göre binayı ısıtmak veya soğutmak için sağlanan soğuk ya da sıcak havanın dışarıya kaçmasını/girmesini önleyerek ısı ekonomisi ve ısıl konfor sağlamak amacıyla yapılır.

Bina yapımındaki gelişmeler ile birlikte, yapılar kalın boyutlu ve ağır malzemelerden narin-ince boyutlu hafif malzemelere geçmiştir. Bu durum, sağladığı birçok yarar yanında yapı fiziği ve ısı yalıtımı konularında daha dikkatli davranmak gereğini ortaya getirmiştir. Binanın ısı yalıtımı; yapının gerek kışın, gerekse yazın karşılaşacağı dış şartları güvenle karşılayabilecek şekilde düşünülmelidir.

Binanın ısı etkilerine karşı yalıtılmasında amaç, yapının zararlı boyutlarda ısı hareketleri ve buhar yoğuşması sonucu zaman içinde yapı hasarlarının (don hasarı, nem hasarı, küflenme, bozulma, demir aksamının çürümesi-korozyonu vs) ortaya çıkmasını önlemektir. Dolayısıyla yapının bakım masraflarını sınırlı düzeyde tutmak, yaşanılan iç ortamın konfor şartlarına uygun, kışın ısıtma, yazın soğutma enerjisinden tasarruf sağlayarak aile ve ulusal ekonomiye katkıda bulunmaktır.

İçinde yaşadığımız konutlarda ısı yalıtım amaçlı konforu sağlamak ve optimum şartlarda sıcaklık dengesini kurmak, yapılarda kullanılan malzemenin seçimi ile direkt ilgili bir durumdur. Seçilen malzemenin hangi türden bir yapı malzemesi olursa olsun, ısısal yalıtım etkileri ve ısı geçirimlilik karakteristiği analiz edilerek, irdelenmelidir. Yapılarda iç hava sıcaklığının ve buna bağlı olarak yapı kesitini oluşturan (duvarda, tavanda, tabanda) elemanların iç yüzey sıcaklıklarının belli değerlerde olması gerekmektedir. Yapılan literatür araştırmaları, iç ortam sıcaklığının 18–20 °C, yapı elemanı sıcaklığı ise 16–18 °C ‘de olması ile arzu edilen konfor şartlarının sağlanabileceğini göstermiştir. Ayrıca, yaz ve kış iklim şartlarında her iki sıcaklık derecesinin 3–4 °C ‘lik bir farkla kabul edilmesi yeterli görülmektedir.

Binalarda ısıtma enerjisi ihtiyacı dış duvar türüne bağlı olarak değişmektedir. Tüketilen bu enerjinin büyük bir kısmı, ısıtma ve soğutma amaçlı olmaktadır. Kullandığımız binalar, kışın büyük ısı kayıplarına, yazın ise büyük ısı kazançlarına maruz kalmaktadır. Gerek müteahhitler, gerekse konut kullanıcıları genelde bu olayı göz ardı etmekte, binanın sadece estetik ve güzel görünüşüne ağırlık vermektedirler. Durum böyle olunca, özellikle bina inşaatı esnasında uygun olmayan yapı malzemeleri seçimi ve yapılmayan basit uygulamalar ile binanın kullanım ömrü süresince, hem konut sahiplerine hem de daha fazla enerji tüketimi ile çevre üzerine olan olumsuzluklar artarak devam etmektedir.

Yapılan bir örnek çalışmada, İstanbul ve Elazığ ‘da 10x12x2.6 m ölçülerinde müstakil ısıtmalı (fuel-oil), duvarlarında toplam 20 m² cam yüzey olan bir bina konu olarak seçilmiş, ısı yalıtımsız (mevcut) ve yalıtımlı durumun sonuçları alınmıştır. Söz konusu yapıda; 10 cm cam yünü çatı şiltesi (çatıya), 5 cm XPS (Ekstrüde Polistren) ısı yalıtım levhası (duvarlara içten uygulama) ve 5 cm XPS ısı yalıtım levhası (döşemeye) uygulanarak ısı yalıtımı yapılmıştır.